1 Haziran 2009 Pazartesi

12 Mayıs 2009 Salı

KEMAN ÇALMAYI ÖĞRENMEK

dünyanın en nankör, en narin, en kibar, en duygulu müzik aletlerinden birini öğrenmektir. başlamadan önce bunun geçici bir heves olmadığına karar vermek gerekir. azim ve sabır gerektiren bir süreç olduğundan maymun iştahlı bünyelerin üzerinde uzun uzun düşünmesi gerekir. yapılmak istendiğinden tamamen emin olunduktan sonra: 1) "ben hemen gideyim kemanımı alayım" denilmez. gidilip iyi bir kursa veya hoca bulunur.2) kemanı almak için minimum 100 dolar gözden çıkarılır. ancak bu 75 dolarlık keman fazlasıyla dandik olacağından tavsiye edilen iki üst modelden başlayarak seçim yapmaktır.3) önerilen boyuttaki keman, önerilen yerden alınır.4) hoca tarafından verilen direktifler doğrultusunda reçinenin yarısı ufak ufak parçalanıp yaya sürülür. ta ki yay yapış yapış olana kadar. daha sonra tek parça halinde olan yarısı minimum 100 kez tellere yukarı aşağı sürülür. aynı işlemler yaydaki tellerin arka kısmına da uygulanır.5) "akort yapıcam" diye kasılmaz. yaklaşık bir 3 ay için bu iş hocanındır. aksi takdirde bir ay içinde 2 takım tel heba olabilir.6) önce yay çekmek değil, kemanın nasıl tutulacağı da değil, keman yastığının nasıl takılacağı, hangi telin hangi sesi çıkardığı öğrenilir. keman yastığını takarken daha kalın olan kısım sola gelecek şekilde takılır.7) kemanın nasıl tutulacağı öğrenilir. keman omza yatırılır -tam tepesine değil tabi ki, biraz öne kaydırılır-. ucu havaya kaldırılmaz. vücütla 90dereceye yakın bir açı yapması sağlanır. yanak da çeneliğe tamamen yapıştırılmaz. adı üstündedir. çeneliktir.8) yay çekmeyi öğrenirken tellere dokunulmayacağı, kemanın aşağıda kalan kısmının avuçla tutulacağı öğrenilince hayal kırıklığına uğranır.9) yayın tutuluşu öğrenilir. parmakların ve bileğin kasılmaması gerektiği akla kazınır.10) yayın nasıl çekileceği öğrenilir. kol değil, daha çok bilek hareket edecektir. yayı sonuna kadar çekme zorunluluğu yoktur. aşağı doğru kol tamamen -180 derece- açıldıktan sonra yay çekilmeye çalışılmaz. yoksa yay siyah kısma kayacaktır. çok yanlıştır.11) başlarda gacır gucur sesler çıkar. gerekirse diğer üç tel çıkarılıp sadece la telinde yay çekilir. diğer tellere sırayla geçilir.12) boyun ağrır. kol yorulur.13) la telinde parmakların dizilişi öğrenilir.hangi notaya hangi parmakla basılacağı öğrenilir. önce tüm do'lar diyez, diğer sesler natureldir. daha sonra orta parmak işaret parmağına dayanır. do'lar naturel olur.14) diğer tellerin de aynı şekilde tutulduğu öğrenilir.15) önce tek bir tel üzerinde çalışılır. karışık parçalara geçiş zaman alacaktır. sabretmenin nasıl bir şey olduğu öğrenilir.16) mi teli çok incedir. parmakları en fazla nasır o telde çalışırken tutar.17) sol teline uzanmak zordur. kol da en fazla o telde ağrır.18) re ve la tellerinde diğer tellere yayı sürtme olasılığı çok fazladır. dikkat etmek gerekir.19) karışık parçalara geçildiğinde müthiş zevk alınır. si minör konçertodur, 40. senfonidir, menuetlerdir, mozarttır, beethovendır... 20) acı bir gerçek vardır. daha sadece tek pozisyon öğrenilmiştir. daha ikisi vardır, üçü vardır...21) pozisyonları öğrenmek ve bunlara bir derece hakim olmak başarıldığında 850 euro'dan başlayan yarı-profesyonel kemanı almaya hak kazanılmıştır. eğer istenirse 100 dolar olan pearl river'lardan da alınabilir, ama diğerlerinin tadı başkadır.22) paganinni'nin 24 caprices'larını çalmayı denediğinizde vanessa mae veya itzhak perlman olmanın çok zor olduğu öğrenilir.23) bir süre sonra tercihe göre klasik müzik bırakılır, apocalypticaya özenilir. metallica şarkılarının vokalleri çalınır*, beatles çalınır, californication çalınır. abartılıp misket de çalınabilir* 24) insanların "oha lan napıyo kemanla" diyişi büyük bir keyifle izlenir.25) asla ve asla uzun süreli ara verilmez, aksi taktirde parmakların hareket ettirilişi sırasında çok zorluk çekilir.26) yaydaki teller birer ikişer koptuğunda telaşlanılmaması gerektiği öğrenilir. belli bir noktaya kadar idare edecektir. yetmediği yerde yeni yay alınmasını gerekmediği de öğrenilir. yaya tel taktırma gibi bir seçenek de vardır. istenirse -para varsa- at kuyruğundan teller takılabileceği gibi daha ucuz bir malzemeden de yaptırılabilir.27) akort için kulakların yetmediği yerde, tınıyı ayarlamak amaçlı, fix denen vida gibi şeylerin kullanıldığı öğrenilir. 28) maddi durumlar iyi olmadığında, eğer eşik enine ortadan ikiye ayrıldıysa bu iki parçanın yapıştırılıp kullanılabileceği ve basit bir konserde de rahatlıkla bu şekilde idare edilinebileceği öğrenilir. 29) pek çok müzik aleti için geçerli olan sıcak-soğuk ortam değişikliklerinde akort kolaylıkla bozulabileceğinden bu konuda hassas olunması gerektiği öğrenilir.30) çalarken kemanın içinden geliyormuş gibi duran tuhaf bir sesle beraber hafif titreşim hissedildiğinde bunun kemanın üzerindeki tozlardan kaynaklanabildiği ve kemanın da arada bir tozunu almak gerektiği öğrenilir.31) ilk keman, keman satan her yerden alınabilecekken, yarı profesyonel veya profesyonel keman bulabilmek için bayağı kasmak gerektiği öğrenilir. çin malı, fabrikasyon pearl river'ı ikinci keman olarak istemeyen kişi hem 850 avroyu gözden çıkarmalı, hem de biraz dolaşmalıdır32) ilk kullanılacak kitap genellikle ömer can keman metodu 1'dir. daha sonra suzuki violin methoddan minuet'ler gavotte'lar, go tell aunt bilmemneler çalınır. en sonra ömer can keman metodu 2'ye geçilir, böylece ilk pozisyon tamamlanmış, 2. pozisyona başlanmış olunur.



beden eğitimi dersi bir yerde. arşe tutmak bir san'at* olmakla birlikte bileğinizi kaybetmeden, bel ağrısı çekmeden, kol-dirsek-bilek, ağırlık merkezini ayarlayayım filan derken irice delirmek ve uğraşmak.





boyun ve bilek ağrılarıyla başlayan,derslerde bu arşe nasıl tutulur diye kalem üstünde pratik yapmaya ,akabinde gerek arkadaşlardan gerek öğretmenlerden deli misin nesin kızım bakışları yemeye uzanan,sinir bozucu ama aynı anda da son derece latif bir süreç.çevreden gelen "aa keman mı çalışıyorsun,ne güzeeeel..."tepkilerine karşılık,aile üyelerinin çalışırken odanıza dalması ve size durmanız için yalvarmaları da ayrı bir mutluluktur.yine de başlarda ne kadar kulaklarınızı tırmalarsa tırmalasın,bir süre sonra ağrıyan boynunuzu ve kas yapan sol kolunuzu hissetmeyecek , o ince kedi miyavlamalarından,kalın homurtulara uzanan seslerin arasında kaybolacak ve acemiliği atlattığınız için kendinizle acayip gurur duyacaksınızdır.yeni başlayanlara/başlayacaklara tavsiyem yılgınlığa kapılmamaları ve ilk haftalarda kemandan çıkacak olan seslere çok takılmamalarıdır,zira zamanla düzelecek ve içinizi acayip bir mutlulukla dolduracaklar.yine de aileniz ve komşularınızla aranızı iyi tutmak istiyorsanız çalışmalarınızı sabah erken ve gece geç saatlerde yapmamanız şiddetle önerilir.

28 Nisan 2009 Salı

KEMAN'IN AKORT SİSTEMİ:

Keman 'ın metalden ya da hayvan bağırsağından yapılmış dört teli vardır . Akort sistemi pest'ten tize doğru : SOL-RE-LA-Mİ olarak düzenlenmiştir. Batı Kemanlarıyla aynı akort sistemine sahip olmasına rağmen , Türk Mûsikîsine uygun şekilde isimlendirilmiştir : DO-SOL-RE-LA dır . Bazı icracılar " LA" telini , İnce "SOL" düzeniyle kullanmaktadır bu konuda çeşitli fikirler öne sürülmüştür . Eskiden kullanılan ve Avrupa'dan getirilen Kemanların 5 esas 6 (7)ahenk teli olduğu ve aynı telin yine ince "SOL" olarak akord edildiği biliniyor. Bir başka görüş ise , Rebab ve Ud gibi çalgıların akorduna benzetmek için böyle hareket edildiğidir. ( "LA" akort Türk Mûsikîsi icralarında çiğ kalmakla birlikte , bazı makamlar transpoze edildiğinde icrada zorluklar oluşmaktadır )sayıları çoğaltılmıştır.

BAŞLICA KEMAN YAPIM USTALARI:

Keman yapım ustalarına Luthier denir . Ülkemizde Keman yapım teknikleri çok gelişmiş , çeşitli yarışmalarda birincilik alan Luthierlerimiz vardır bunlar : Cafer Açın , Mesut Gözalan, Yunus Tarhan , Mehmet Alkan ,Nevzat Önder ,Ayhan Damcıoğlu , Ahmet İyidoğan ,Emin Tilev , Bedii Akol v.b.

KEMAN'IN ÖZELLİKLERİ:

Keman insanı derinden etkileyen , eşsiz güzellikteki sesiyle , yaylı çalgılar ailesinin en önemli üyesidir. Sesi , öteki çalgılara göre birçok bakımdan insan sesine daha yakındır . Keman , çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak tutulur. Sol elin parmakları sap üzerinde bulunan tellere basarak gezinirken , sağ elde tutulan yay ,Keman tellerine sürtülerek çalınır . Gövdenin orta bölümündeki yan girintiler yayın daha kolay hareket etmesini sağlar.35 ile 36 cm arasında değişen bir gövdesi vardır. Küçük ve hafif bir çalgı olmakla birlikte , ortalama 84 ayrı parçanın bir araya getirilmesiyle yapılır .Genellikle iki cm .kalınlığında bir çam veya akağaç'tan oyma kalemi ve rende kullanılarak biçime sokulur . Keman'ın bir gövdesi ve buna bağlı bir sapı vardır.Gövde göğüs tahtası ya da tabla denen üst kapak , alt kapak ve onları birleştiren yanlık adlı verilen bir kasnaktan oluşur. Tellerin köprü aracılığıyla gövdeye yaptığı basınca direnebilmesi alt ve üst kapaklara hafif bir kavis verilmiştir . Sapın ucundaki burgulara( kulak) sarılarak bağlana teller bir eşikten (köprü) geçerek gövdenin ucundaki kuyruk bölümüne bağlanır . Köprü tellerin titreşimini üst kapağa iletir .Burgu yuvalarına yerleştirilen kulaklar tellerin istenilen ölçüde gerilmesini sağlar . Gövdenin içine boydan boya yerleştirilmiş ,bas çubuğu ya da bas kirişi denen bir çıta , eşiğin tam altında da can direği denilen bir takoz bulunur . Bas çubuğu sesin tınılanmasına , can direği de ses titreşimlerinin alt kapağa iletilmesine yardımcı olur . Üst kapak üzerinde " f " biçimindeki iki ses deliği ses titreşimlerinin gövdeden dışarı çıkmasını sağlar . Dış etkilerden korunabilmesi için yapımı tamamlandıktan sonra özel karışımlı bir tutkalla cilalanır, cila aynı zamanda Keman'ın ses tınısını belirleyen önemli bir öğedir.

KEMAN VE ORKESTRA:

Keman'a orkestrada ilk olarak ,1565 te St.Riggo ve Corteccia'nın eserlerinde yer verilmiştir . Sonraki yıllarda orkestradaki görevlerinden dolayı 1. ve 2. Keman olarak adlandırılmış orkestradaki TÜRK MÛSİKÎSİ'NDE KEMAN'IN YERİ Keman'ın Türk ülkesine ne zaman geldiği kesin olarak bilinmiyor. İstanbul ve Trabzon gibi Lâtin ülkeleri ile sıkı ilişkiler bulunan şehirlerde çok eskiden beri Keman'ın en eski örneklerinin bulunduğu ileri sürülmüştür. Kanunî Sultan Süleyman 'ın sadrazamlarından Makbul İbrahim Paşa'nın gençliğinde, padişahın şehzadesi olarak Manisa'da bulunduğu yıllarda Keman çaldığı biliniyor. Yine bu yüzyılda yaygınlık kazanmış bir saz olarak klâsik mûsikîmize girememiş olmakla birlikte , halk arasında çok tutuluyor ve koltuk meyhanelerinde çalınıyordu. Keman'ı üst düzey sınıf arasına sokan kişinin , Sultan 1.Mahmud dönemi sanatkârlarından olan Corci olduğu ileri sürülür. Keman'dan önce mûsikîmizin yegâne sazı Rebab idi .O yıllarda Keman'a "Viola d'Amore" deniyordu ki, bu sazın benzeri yakın zamanlara kadar kullanılmış olan Sine Kemanı'dır. Kemani Corci'ye kadar bütün kaynaklarda , eski Türk Kemanını çalanların Türk olduğu halde, 18.yüzyıldan , daha doğrusu Corci'den sonra Türk olmayan kimseler Batı Kemanını çalmağa heves etmiş ve pek çok ünlü isim otaya çıkmıştır. Hiç şüphesiz bu sanatkârlar " Viola d'Amore " nin farklı şekli olan Sine Kemanı'nı çalıyorlardı ; Yedi teli olan Sine Keman'ın sesi biraz boğukça olduğu ve Kemençe sesine benzediği için , musikîden anlayanlarca daha çok tercih ediliyordu . 19. yüzyıl başına kadar Keman çalan sanatkârlar Keman'ın her iki türünü de kullanmışlardır. Daha sonra Sine Kemanı unutulmuştur. Son icrakârları Mustafa Sunar ile Nuri Duyguer olmuştur . Batı Keman'ının ülkemize yerleşmesinde Romanyalı Miron'un büyük rolü olmuştur. Ülkemizde Türk Musikîsi ölçüleri içinde çok güçlü icrakârlar yetişmiştir . Bir devreye damgasını vuran bu sanatkârlardan bazıları şunlardır: Kemanî Hızır Ağa , Kemanî Rıza Efendi , Kemanî Corci , Kemanî Kör Sebuh , Kemanî Aleksan Ağa , Kemanî Memduh , Bülbülî Salih Efendi ,Reşat Erer , Nubar Tekyay , Sadi Işılay , Hakkı Derman , Selahattin İnal v.b. Musikî terminolojimizde Keman çalanlara " Kemanî " denir .

19 Nisan 2009 Pazar

TARİHTE KEMAN'IN YERİ:




Keman'ın ilk kez nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte , ortaçağda İngiltere'de Fiddle , Almanya'da Fiedel İtalya'da Lira da Braci , Fransa'da Viel adlarıyla kullanılan yaylı çalgılar Keman'ın atası sayılır. Lavignac , Keman'ın Türklerin Kemençe'i guz (Oğuz Kemençesinden)alındığını yazar. Bazı kaynaklarda ise Arapların Rebab'ından geliştirildiği öne sürülmüştür . 16.ve 17. yüzyıldaki Keman yapım ustaları Nicolo Amati , Paolo Maggini , Giuseppe Guarneru , Antonio Stradivarius Keman'a son şeklini vermişlerdir . Keman asıl biçimi korumakla birlikte 19. yüzyılda , bazı değişikliklere uğradı . Çağdaş Kemanda gövde ve sap daha uzun ,köprü daha yüksektir .